14 Şubat 2010 Pazar

Bugün Recep ve Aydın beni aradı. Arıları bizim arıların yanındaydı ve arılarına Tarpak da Aydının babasının bahçesinde yer ayarlamışlardı bizimle gelmek istermisin dediler ne demek hemen dedim çünkü bir aydır arıların yanına gitmemiştim.
Düştük vadi yoluna hava çok güzeldi
Daha aşağılara inince bademlerin çiçekleri açmıştı vadiye bahar gelmiş
Arıların yanına gelince hemen elimi öptüler özlemiş keretalar birde arılar sahibini tanımaz derler
Bende kolonilerin kontrollerini yapıp keklerini verdim ama kolonimin bir tanesini açtığımda aşağıdaki manzarayla karşılaşınca şok şok şok oldum


Ne olmuştu bu arıya öyle az sayıda ve sessizdiki
İlk defa arımı kaybettim ve bu benim acemiliğimdi
Bu kovan kışa girerken sekiz çerçeve idi ve anası eylülde döllenmişti
En çok güvendiğim koloniydi ve sanırım ben biraz fazla aç gözlü davranmıştım.

2 yorum:

muratakın dedi ki...

Sayın Mesut Özçelik:

Sizde Halil Er'in ekibindensiniz demekki.
O pek arıcılıktan anlamaz ya yine de selam söyleyin.
Eylül ayında döllenme yeterli olmamış zaten geç zamanda arı bölmenin sııntısı işte budur. Demekki geç zamanda ana arıyı öldürmüşler, kovan sönmüş.

ARICI MESUT dedi ki...

Hocam Halil hocamında size çok selamı var Halil hocamda sizin gibi aynı yorumu yapmıştı. Sağolun